Babamın gömleği dardı.
Düzeltirdim düğmelerini çocuk aklımla,
Büyüdüm gömleğim dardı.
Henüz berceste sayılmaz yaşadıklarım.
Ondan ancak şimdi başlıyor şiirim.
Ey gönül sahibi, hadi üzme artık kendini.
Hepimiz birşeylerin yoksulu, birşeylerimiz hep mekruh
Kim ki üryan, kim rüyasından uzak
Esvaplar, tahtlar, sen melek yüzlü kalbi kırık
Leyla varsa, bakarsa, bir gülerse ısınırsın
Aşmaya çöl, delmeye dağ, cenge aslan
Bulup bir Kızılırmak kenarı ve Yunus'un divanı
Bende dert; Şol Leyla'nın gözleri, akar aman...
İnsan hep bir anka bekliyor neden?
Bakıyor heybesine, çıkınına yolcuların
Altından tas orada çıkıyor, karnından altınlar heykelin
Mısır'ın kırbasından Yusuf, oradan
Zaman akıyor, asfalt yollar arasından
Bekliyor belli ki bir Mehdi, belki Mesih
Kuşları kayboldu denilen gökyüzünden süzülüp gelecek,
Sağ elini çıkarıp gömleğinin cebinden,
Bir ecza, bir merhem yahut pınarlar parmağından...
Çokca ürkek, ve fakat kelam vardı önce
Bir selam, her sabah ve gülümseyen
Bir melek, göğsümü ansızın yarıp temizleyen
Bu kuşatılmış, bu melal denizinden.
Ey sevgili, ey bulutların isimlerini öğreten
Yağmuru gözünden döker, suyu göğsünden içirirsin
Silmezsin bilirim, Tanrım silmez şahidim kalbi mercan
Aşk ki her gün onu doğurur yeniden
Leylime paslanmış dikenli tel çeken ey
Tam göğsümun ortasından kanatan sızım
Sare'nin bakışı, İshak'ın gözyaşı
Kutsal kasede çay, gül kokusu ve çakılan son çivi
İlkin başımın üstünden çekti bulutlar gölgesini
Yazısız, resimsiz sayfalarcayım bir ummanda
Balık Oşinografi, ben akmayı öğrendim içime
Karışmadı birbirine göz yerde, yaşı altmış üç
El aman katından, Öyle uzaktan uzaktan
Beklerim, susarım, kapındayım sanma unuturum.
Ve sorarım güzel kadınlar hep mi beyaz atları sever
O yüzden mi beyaz giyer papatyalar
Kol kırıldı. Kanat uçmaz, söz bitti. İşte tufan
Belli ki biz o trene hiç binemeyeceğiz
Uzağa gidemeyeceğiz kara tortuları bıraka bıraka.
Bin artık biletin yanmasın, turnaları göğüne saldım
Ok olup sadağında bekleyenim, çek kemankeş
Kiriş sende, zihgir senin, bilki atan sen değilsin
Öyle sendeledim ki levhi mahfuzda yazılmış.
Kederim benim, kaderin üstünde kaderim
Lâldim ebkem oldum, ben bikes, yalnız duacı
Sen ceylan dünya Firdevslerin olsun
Çokça okuyup çokça bildim fakat öğretmedi
Kitaplarda yazmıyor çetrefili aşkın
Bazı satırlar ancak sırmış bildim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder