5 Ocak 2020 Pazar

Kutsal yasak aşk

Babamın gömleği dardı.
Düzeltirdim düğmelerini çocuk aklımla,
Büyüdüm gömleğim dardı.
Henüz berceste sayılmaz yaşadıklarım.
Ondan ancak şimdi başlıyor şiirim.

Ey gönül sahibi, hadi üzme artık kendini.
Hepimiz birşeylerin yoksulu, birşeylerimiz  hep mekruh
Kim ki üryan, kim rüyasından uzak
Esvaplar, tahtlar, sen melek yüzlü kalbi kırık

Leyla varsa, bakarsa, bir gülerse ısınırsın
Aşmaya çöl, delmeye dağ, cenge aslan
Bulup bir Kızılırmak kenarı ve Yunus'un divanı
Bende dert; Şol Leyla'nın gözleri, akar aman...

İnsan hep bir anka bekliyor neden?
Bakıyor heybesine, çıkınına yolcuların 
Altından tas orada çıkıyor, karnından altınlar heykelin 
Mısır'ın kırbasından Yusuf, oradan

Zaman akıyor, asfalt yollar arasından
Bekliyor belli ki bir Mehdi, belki Mesih
Kuşları kayboldu denilen gökyüzünden süzülüp gelecek,
Sağ elini çıkarıp gömleğinin cebinden,
Bir ecza, bir merhem yahut pınarlar parmağından...

Çokca ürkek, ve fakat kelam vardı önce 
Bir selam, her sabah ve gülümseyen
Bir melek, göğsümü ansızın yarıp temizleyen
Bu kuşatılmış, bu melal denizinden.

Ey sevgili, ey bulutların isimlerini öğreten 
Yağmuru gözünden döker, suyu göğsünden içirirsin
Silmezsin bilirim, Tanrım silmez şahidim kalbi mercan 
Aşk ki her gün onu doğurur yeniden 

Leylime paslanmış dikenli tel çeken ey
Tam göğsümun ortasından kanatan sızım
Sare'nin bakışı, İshak'ın gözyaşı
Kutsal kasede çay, gül kokusu ve çakılan son çivi

İlkin başımın üstünden çekti bulutlar gölgesini
Yazısız, resimsiz sayfalarcayım bir ummanda
Balık Oşinografi, ben akmayı öğrendim içime
Karışmadı birbirine göz yerde, yaşı altmış üç

El aman katından, Öyle uzaktan uzaktan
Beklerim, susarım, kapındayım sanma unuturum.
Ve sorarım güzel kadınlar hep mi beyaz atları sever
O yüzden mi beyaz giyer papatyalar 

Kol kırıldı. Kanat uçmaz, söz bitti. İşte tufan
Belli ki biz o trene hiç binemeyeceğiz 
Uzağa gidemeyeceğiz kara tortuları bıraka bıraka.
Bin artık biletin yanmasın, turnaları göğüne saldım

Ok olup sadağında bekleyenim, çek kemankeş 
Kiriş sende, zihgir senin, bilki atan sen değilsin
Öyle sendeledim ki levhi mahfuzda yazılmış.
Kederim benim, kaderin üstünde kaderim 

Lâldim ebkem oldum, ben bikes, yalnız duacı
Sen ceylan dünya Firdevslerin olsun
Çokça okuyup çokça bildim fakat öğretmedi
Kitaplarda yazmıyor çetrefili aşkın
Bazı satırlar ancak sırmış bildim.

https://www.youtube.com/embed/x4c_mOCsw3E

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Gök yağmur oldu ben ağladım

  Eski dünyalı Yeni zamanlı biriyim ben kurtarılacak bir şeydi benliğim Buyurgan bir öğretmendi, yazıyordu kitaplar Sahillere kaçmak ve hayı...