3 Ocak 2020 Cuma

La lelli, lelli layel


Şimdi hafiften bir uzunhava başlar
Ve taksim sonrasında...
Kuşlar gider, vapur duyulur.
Ahmet geç kalmış belli.
Duman tütmüyor güvertede
Mehmet'in elleri yine kirli.
Peşkir temizlemiyor ne kadar silse...
Babalar ellerinde ekmek taşırken yakalanmalı objektiflere öyle değil mi?

Akşam olmalı, Herkes giderse öyle gitmeli, toplanmalı gitmekle.
Güneş gibi gitmeli gidilecekse.
Akşam simitleri biterse,
Bozacı seslenmeli.
Bahçede gecesefası kokmalı
Kızlar, oğullar...
Yıldız yorgan altında, uykular gıdıklamalı
Ve o Mahrem şarkılar duvarlara yansımalı
Çaydan sonra...

Bak işte yine...

Kaçak bir horoz sesi mi duydum ben?
Sabah ezanı sonrasındaydı sanırım
Hacı amca yürürken takkesini düzelttikten,
Hayyal el felah'tan hemen sonra.
Sen de yeni açmıştın kirpiklerini

Kuşlar yine bekledi bak hacıyı
Komşu evin oğlu sapanı onlara doğrultmuştu hatırla.
Bak ceviz ağacındalar işte.

Hani bir kuş koparır dalından
Alır nereye bırakır bilinmez
Ve fakat ceviz sormaz toprağı
Bekler sabırla, inatla, hırsla.

Sen anlarsın beni.
Ellerin anlar ve gözlerin.
Kalbinden geçer senin
Sanma güneş saklanır.

Yani cancazım,
Hayat bu biteviye.
Gün bitse ne çıkar
Adını geceye yazsan da
Umudu öldürmez gece.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Gök yağmur oldu ben ağladım

  Eski dünyalı Yeni zamanlı biriyim ben kurtarılacak bir şeydi benliğim Buyurgan bir öğretmendi, yazıyordu kitaplar Sahillere kaçmak ve hayı...